• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ALİ KOCATEPE

Kadına yönelik şiddet

ali.kocatepe@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23.11.2014, 00:00
Tabiki öncelikli olarak karşı çıkmamız gereken şey insana yönelik şiddet. Ne var ki istatistiklere baktığımızda hem kamusal, hem de özel yaşamda önümüze hep erkeğin kadına şiddet uygulamasının örnekleri çıkıyor. O zaman da kadını erkeğin şiddetinden korumanın gerekliliği.
***
Eylem yapmaya gidiyoruz Aysun'la. Salı günü Eskişehir'de bin beş yüze yakın kadınla birlikte yürüyeceğiz. Ellerimizde pankartlar dilimizde 40 yıl önce yazdığım bir şarkı olacak. "Bundan böyle düşünerek atın adımlarınızı/ Elbet bir gün mutluluktan yana alırız payımızı" diye haykıracağız...
***
1999'da, 15 yıl önce Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 25 Kasım tarihini "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" olarak belirlemiş.
Amaç ne? Fiziksel olarak erkekten daha zayıf olan kadına erkeğin uyguladığı fiziksel, cinsel ve psikolojik tacizin önüne geçmek. Bazen tehdit ederek, bazen zorlayarak bazen de keyfi olarak kadını özgürlüğünden yoksun bırakan erkeğe "Dur!" demek...
***
Her üç kadından biri, evde kocasının ya da sevgilisinin fiziksel şiddetine maruz kalıyor. Tabi istisnalar kaideyi bozmamalı. Geçenlerde yönetmen David Fincher'ın "Kayıp Kız" adlı filmine gittik. Filmde tam tersi oluyordu. Rosamund Pike'ın canlandırdığı kadın karakter aralarında Ben Affleck'in de bulunduğu erkeklerin canına okuyordu. Bu arada kaçıranlar olduysa filmi tavsiye ederim...
***
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı'nın internet sitesinde Virginia Woolf'un şu sözü yer alır: "Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve, yazın... Erkekler ne der diye düşünmeden yazın!..."
***
Hangi partiden, hangi takımdan, hangi ırktan, hangi milletten, hangi dinden olduğu önemli değil. Kadın kadındır ve şiddete başvuran erkek karşısında dimdik durabilmelidir. Güçsüzse korunmalıdır. Kadın karşısındaki egemenliğini tehdit altında gören erkeğe toplum ve adalet gereken dersi vermelidir...
***
Şu istatistiklere bakın:
Bugün dünya üzerinde yaşayan kadınların neredeyse yarısı eşlerinden şiddet görüyor.
Çin'de, yılda 1 milyon kız çocuğu doğar doğmaz öldürülüyor. Dünyada bu yolla kaybedilen kadın sayısı 40-50 milyonu buluyor.
Uluslararası Göç Örgütü, her yıl 2 milyon kadının sınır ötesi kadın ticaretinde kullanıldığından bahsediyor.
ABD'de, her 6 dakikada bir kadına tecavüz ediliyor.
İngiltere'de, her 7 kadından biri birlikte olduğu erkek tarafından tecavüze uğruyor.
Fransa'da, her ay 6 kadın aile içi şiddet nedeniyle hayatını kaybediyor.
***
Diğer yandan; namus, töre cinayetleri, koca-baba dayakları, işkence medyada magazinleştirilerek sunuluyor. Şiddete uğrayan kadının ne yaptığı, ne söylediği ya da nasıl giyindiği sorgulanıyor. Fiziksel, sözel ve cinsel şiddete uğrayan kadınların bunu hakkedip hakketmediği tartışılıyor; kurbanlar suçlanıyor, suçlular "mağdur" ilan ediliyor. Şiddet, dinsel-geleneksel önyargılarla, cinsiyet ayrımcı politikalarla ve yasalar eliyle meşrulaştırılıyor.
***
Açıkçası bunların tümü gerçek ve ben haksızlığa uğrayan, şiddet gören kadının safındayım. Aysun'la Eskişehir'e gidiyoruz. "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Bir Adım da Sen At" sloganıyla Salı günü saat 12.30'da Kanatlı AVM önünden Espark AVM'ye yüzlerce kadınla kolkola girerek yürüyeceğiz.
***
Stuart Mill, "Bir uygarlığın seviyesini ölçmek isterseniz, derhal kadının hayat şartlarına bakın" demiş.
Refik Halid Karay'da kadını şöyle tasvir etmiş: "Kadın kendi başına ne gül goncasıdır ne de diken. Koklamasını bilirsen gül, tutmasını bilmezsen diken olur."
Ve son söz: "Fil zinciriyle, at gemiyle, kadın da gönül isteğiyle tutulur." Bu sözü de söyleyen, 4'üncü yüzyılda yaşamış Hintli bir kral ve oyun yazarı Şudraka...



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA