• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
BESİM KAZADO

"Keşke Alaçatı'yı daha önce keşfetseydim"

besim.kazado@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 31.07.2014, 00:00
Önce ağırlıklı olarak kendi tasarımlarının yer aldığı Kuş Kafesi'ni açtı. Ardından civardaki pek çok butik otelin dekorasyonunu gerçekleştirdi. Muzna Abdülhamit 5 yıldır Alaçatı'da ve tek keşkesi, buraya daha önce yerleşmemiş olması...

İyi bayramlar. Bu güzel günde size harika bir misafir getiriyorum. Şöyle hem içinizi açacak hem bazı güzellikleri sunacak... Tanıdığım ilk dakikadan beri, bana ve tüm dostlara sunduğu gibi. 3 yıl oluyor, son zamanlarda Alaçatı'nın en "in" yeri olan Hacı Memiş'te bir restoran açmıştık. Daha önceki yıldan, hani dolaşırken ziyaret ettiğim ve aklımda kalan 2 yerden biri vardı ki ilk sabahımda buraya gittim ve şimdi dünyanın taaa öbür ucunda olan bir dostuma verdiğim, ikimize de uğur getiren bir kuş resmi aldım. Mekanın sahibesi o kadar cazip, samimi ve kaliteli geldi ki daha çok tanımak için bir söyleşi yaptım. Her yönü ile ruhuma hitap eden bu hanımla sohbete doyamadım. Akşam yemekleri, gündüz kahveleri dışında beach turlarımız, dost toplantılarımızın ardı arkası gelmedi. Engin denizdi bu görgülü her ruha hitap eden, bir dost, bir kardeş, bir ortak gibi güvenebileceğiniz hanım. O dükkanının hiçbir yerde göremeyeceğiniz zevkli renk ahengi ile gerçekleştirdiği eserleri de görünce sanatını da çok takdir edeceğim, hayat boyu dostluk yapabileceğim bir kişi oldu bu sanat, ruh, sevgi dolu, adı yağacak yağmurun ilk damlası anlamına gelen Muzna... Muzna Abdülhamit... Sadelikten yana olan, kendinden ve başarılarından bahsetmekten hep çekinen Muzna'yı, "Hadi bir kahve içelim" diye oturttum ve lafları damlalıkla aldım ağzından.
-Hiç keşken oldu mu?
Keşke Alaçatı'yı daha evvel keşfetseydim. Ve de geldiğim zamanki gibi bakir, popülerleşmemiş bir yer olsaydı...
-Kaç yıl oldu Hacı Memiş?
Tam 5 yıl önce geldim buraya, bir 'Pop' vardı dükkan olarak benim tarzımda.
-Daha önce dekorasyonda yaratıcılık mı desem, bu mesleği nerede yapıyordun?
Markam burada oluştu. Çeşme'ye kışın gelip aşık olanlardanım. Markam, dükkanım da böyle oluştu. Burada kalıp sevdiğim bir şeyler gerçekleştirmek için...
-Başka bir işin mi vardı?
Ben kimya mühendisiyim. Bu mesleğim tamamen ruhumu tatmin için başladı. Yıllarca da İstanbul'da Faruk Sınayış ile ortak çalıştık. Hala da öyle gidiyor ve de daha da hızlı...

ZARARSA ZARAR!
-Önce objelerle başladın, ardından ufak tasarımlar ve de otel dekorasyonuna kadar geçtin. Dekorasyon işinde kendine has çılgınlıkların var mıdır?

Olmaz mı? Düşün, bir yerin düzenlemesini bitiriyorum, orası için karar verdiğim bir avizeyi taktırıyorum. Duruşu bozuyor kafamdakini. Derhal değiştiririm. Zarar bile etsem, gözyaşı dökmem. En büyük özelliğim; yönlendirilmeyi sevmem.
-Peki bir müşterinle çalışırken seni ne rahatsız eder?
Tek rahatsız edecek şey konuşup karar verilmesine rağmen, bazı şeylere sonradan müdahale edilmesi, benden izinsiz eklenmesi veya çıkarılması...
-Mağazanın adı neden 'kuş kafesi'?
2 ayrı sebebi var. Masalsı geliyor bu kelime, biri bu. Diğeri içinde içki içilebilecek bir kafe... Yani 'kuş kafe'si. Her şeyim, ruhsatım bile hazır. Fincanlarım eksik.
-Sen de 'fincan eksik' diyorsan! Tüm obje, malzeme, kısacası mallarını nerelerden tedarik ediyorsun?
Genelde bemim tasarımlarım, ama dışarıdan getirdikleri genelde yurt dışından. Avrupa, Amerika harici Fas'tan getiriyorum. Tabii ki kolay olmuyor. Bir halı mesela 300 dolar ise gümrüğü, kontrolü derken ekstra masraflar 100 doları buluyor.
-Perakende harici dekorasyonu yaptığın bazı yerlerin isimlerini ...
Son yaptığım Erendira Otel, Deniz Kabuğu, Limonlu Ev, Misafir Otel... Bu uğraşılarım beğeniyle sonuçlanınca otel çalışmalarımı hızlandırdım.

HER ÇALIŞMA ÖZEL
-Çalışmalarında sana özel bir şeyler var mı?

Var. Ev veya otel çalışmalarımda her şeyi tek (unique) kılıyorum. Yani bir konsepti, hiçbir zaman başkasında kullanmıyorum.
-Yeni bir çalışmayı kabul etmek için neler yaparsın?
Önce işi veren kişi veya aile veya ortakların hayallerini öğrenmeye çalışırım. Otantik mi, sade mi, Alaçatı tarzı mı, modern mi... Beni de aşabilir, ona uymaya çalışırım. Mesela 'Sultan Konak' süslü tarzı seviyor ve hayal ediyordu. Ona göre bir konsept hazırladım. Ardından kendi çizgimi başlattım. Renk, döşeme, objeler, perde, dekorasyon malzemesi hep tarzım içindedir.

Saçımı değiştirmem
-Moda görüşün?

Kendime göre tarzım vardır. Natüralizm'den hiç vazgeçmem. Kendi çizgimi değiştirmem. Mesela yıllardır saç modelim aynıdır. Renk kombinasyonunu giyimde çok severim.
-Ev yaşantın?
Güzel yemek pişiririm. Söylemesi ayıp ütü bilmem, daha doğrusu sevmem. Ama sürekli değişiklikler yaparım evimde. Şu an çok değişik bir yatak odası icat ettim ve yapıyorum.
-Dekorasyon konusunda ileride..
Ders vermek isterim.
- Girişteki panoya bayıldım: 'Bir kafes, kuş aramaya çıkmış'...
Süper değil mi? Franz Kafka'nın sözü bu. Kafes, içinde kuş olmayınca anlamsız. Ama ben canlıları, kuşları o kadar seviyorum ve onların hürriyetlerinin kısıtlanmasına o kadar karşıyım ki. Dükkandan eksilmeyen kuş kafeslerini satarken 'Dekoratif obje olarak kullanın' tavsiyesinde bulunuyoruz.
Söyleşimizin sonunda Muzna ile açacağı kafenin denemelerini yaptık. Kahve ikram ettim kensine. Bu ara çok candan sevdiğim güzeller güzeli Ayşe Engin (Karasu) ile görüştüm. Kuş Kafesi'ni çok beğendiğini, hatta kızı Elif'in ona çok güzel bir hediye aldığını söyledi. 2 gün sonra girişteki panoyu 'instagram'da yayınladığımda Ayşe'den bir resimli mesaj geldi. 'Bir kafes kuş aramaya çıkmış' yazısı Ayşe'nin balkonunda. Ayşe'nin kızının armağanı şu benim bayıldığım pano. Eskiler derdi 'hissi kablel vuku' Muzna'nın sihirli 'Kuş Kafesi'nde daha ne güzel sihirli anılar gerçekleşiyordur...




Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA