• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
’GSF Bellek Sergisi’ ile zamanda yolculuk BÜLENT GÜRLÜK

'GSF Bellek Sergisi' ile zamanda yolculuk

bulent.gurluk@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 31.10.2014, 00:00
Yıllar su gibi akıyor, hayatımızı hızla değişim ve dönüşüme uğratarak... Geçtiğimiz hafta konser için yolum düştüğünde, Adnan Saygun Sanat Merkezi'nin üç katındaki açık odaların ayrıldığı ilginç bir sergiyle karşılaştım. Benim de mezuniyetimin üzerinden yaklaşık yirmi yıl geçen, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin tarihçesine ilişkin bir arşiv çalışmasından oluşan, yıllar içinde nasıl bir 'dönüşüm' yaşadığımızı dimağımızda canlandıran bu projenin adı 'Bellek Sergisi No 1'... Altında da serginin kapsadığı tarih aralığı yazıyor, 1975-1985...
***
Hem şaşırdım hem gururlandım hem de beğendim doğrusu, bir GSF'li olarak... Zemin kattan inince, küçük salonun karşısındaki bölümde başlıyor 'Bellek Sergisi'.
Burada, Türkiye'nin ilk güzel sanatlar fakültesi kimliğini de taşıyan Dokuz Eylül GSF kapsamında kurulan bölümlerin tarihçeleri ve eğitimci kadrosuyla ilgili bilgiler, her sanat dalının ilk yıllarda kullandığı araç gereçler, ilk sahnelenen oyundan görüntüler, hat çalışmalarından örnekler, film kareleri, bölüm hocalarının o yıllarda topluca ve öğrencileriyle çekilmiş fotoğrafları, gıcırtılarıyla zihnimizde sahne derslerini ve sergilediğimiz oyunları canlandıran Suat Taşer Tiyatro Salonumuzun tahta koltukları, birer birer sıralanıyor.
***
Serginin kapsadığı yıllar, kendi öğrenciliğimin çok öncesine rastlamasına rağmen, hocalarımızın ve şimdi usta birer sanatçı olarak izlediğimiz mezunlarımızın nostaljik görüntüleri, yerinde yeller esen ve benim de son dönemine yetiştiğim Alsancak'taki fakülte binamızı anıştıran kareler, sahne tozu hala üzerinde duran o tahta koltuklar, beni kendi belleğimde geçmişe uzanan duygulu bir zaman yolculuğuna çıkardı.
O zamanlar ne bunca TV kanalı, cep telefonları, ne bu iletişim teknolojisi, bilgisayarlar, internetler ne de herkesin kendini model, ressam, oyuncu, şarkıcı, tasarımcı, kameraman, fotoğrafçı, grafiker, yazar-çizer, animatör hatta filozof ilan ettiği sosyal medyalar vardı! Sanatçı olmanın yolu 'ayarlanabilir teknoloji'den, sosyal medya fenomenliğinden ya da dizilere mektepsiz kapak atmaktan değil, 'sanat eğitimi'nden ve mesleğine hayatını adamaktan geçerdi!
***
Serginin üst katlarına çıktıkça, bu kez 'dönüşüm' zihnimizde geçmişi canlandıran arşiv çalışmalarıyla değil; baskıdan resme, objeden tasarıma, giysiden heykele, dokumadan projektörle görüntülemeye varıncaya dek sanat eserleriyle yansıtılıyor. Çok etkileyici bulduğum bu çalışmaları en azından Adnan Saygun'a yolu düşenlerin görmesini dilerim.
Bu arada meraklılarına duyurayım. Belleğimizin tozunu silen Güzel Sanatlar Fakültemizin bu sergisi, sadece kuruluş tarihi olan 1975 ile 85 yılları arasındaki belge ve dokümanlarla sınırlı kalmayacak. Bunun daha No 2, 3 ve 4'üncü safhaları olacak... Birer yıl arayla açılacak bu sergilerde, GSF'nin 1985-95, 1995-2005 ve 2005-2015 yılları arasındaki tarihsel birikimi ile yine 'toplumsal dönüşümü' aktaracak sanatsal yaratılar yerini alacak.
Yani bizim GSF'yi, gururla izlemeye devam...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA