Aşk, çok kez anlatılmaya çalıştı. Her seferinde eşit derecede başarısız olundu. Bunun sebebi aşkın parmak izi gibi birbirine benzemez doğası mı, yoksa anlatırken duygunun dumanının pek de tütmüyor olması mı?
Aşkı ya bilirsin, ya da yaşarsın.
İkisi aynı anda olmaz.
Aşkı bilmek, aşktan geçiyor olmakla mümkündür. Bu da kendi içinde bir çelişkidir. Yaşarken anlatamazsın, anlatırken yaşayamazsın. Düşün ki bir balıkçı gemisinde fırtınaya tutuldun. O sırada fırtınayı anlatan, betimleyen bir roman kaleme alabilir misin? Mümkün değil. O sırada ya kusuyor, ya da canın için dua ediyor olursun. Taaamam, taamam, aşk için korkutucu bir benzetme olmuş gibi görünebilir. Haklısınız. İyi de, aşkın gücünü ve her şeyi yerinden söküp atan devrimci kuvvetini bir fırtınadan başka neye benzetmeli? Nasıl ki bir fırtınada aklından çok hayatta kalma içgüdün devredeyse, aşkta da böyledir. Beden kaskatı kesilir, yürek koşar. Akıl sağanağa tutulur, kalp coşar.
Aşk bir 'bilme' eylemi değil, 'olma' eylemidir.
Genellikle taraflardan biri, diğerinden daha aşıktır.
Bu durumda aşık olan 'Aşk olmuş', aşık olunan kişi ise aşkın gelişini uzaktan görmüş ve 'Aşkı bilmiş'tir.
Aşkla ilgili yanıtlanmamış pek çok soru işaretin varken sen fırtınanın, yani aşkın tam da içindesindir. Oysa aşkla ilgili pek çok fikrin, düzinelerce yanıtı varken aşkın dışına düşmüşsündür.
Belki de karar verilecek tek şey şudur aslında: Aşkı yaşamak mı istiyorsun, yoksa bilmek mi?
Alternatif okuma önerileri
'Bir Tuş da Sen yap!'
Berna Yeşil'in Sinopsis Yayınları'ndan çıkan kitabı, Türkiye'de Eskrim sporu üzerine yazılmış ilk kitap olması dolayısıyla özel bir öneme sahip. Türkiye'de görece az bilinen bu sporu Berna Yeşil, kolay anlaşılır ve kendine özgü üslubuyla sporseverlerin beğenisine sunmuş.
'Sen Kimsin ?'
Kim olduğumuzu bilmiyorsak nasıl seçimler yapabiliriz? Danışman, eğitmen ve yaşam koçu dostum, birlikte eğitimler verdiğimiz dünya tatlısı Ayşen Laçinel'in iş hayatına atılacak küçük balıklarla tecrübelerini paylaştığı ilk kitabı, Yediveren Yayınları'ndan çıktı.
'Kırık Kalp Sendromu'
Sevgili dostum Ayşe Başak Kaban, romanında pek çok kadının aklından geçirdiği bir soruya yanıt aramış: 'Çoğumuz aldatılıyoruz. Eğer bunun kulübünü kursaydık ve ihanete uğramış kadınlar güç birliği yapsaydı nasıl bir intikam alırdık?'
Erkek olarak tüylerimi diken diken eden bu konsepti yayınlayan Ayizi Kitap.
'Ayık ol Sebastian!'
Şair ve şiir yorumcusu, 'karamel kalpli dev' Babacan Pesenkurdu'nun üçüncü kitabı Destek Yayınları'ndan çıktı. Kitabın türüne gelince.. Şiir desem değil, deneme desem değil, graffiti desem hiç değil! Neyse, ben zorlamayayım. Sadece Babacan tarzı bir kitap, diyeyim. Sokağın ağzıyla samimiyetin duygularını twitter sadeliğiyle yazıya döken Pesenkurdu hem kolay okunuyor, hem yerde okunuyor. Bazen 'helal olsun!' diyorsunuz, bazen de gerçekleri yüzünüze çarpıp canınıza okuyor.
'Affetmeyelim Sebastian. Çünkü biz.. Tanrı değiliz.'