• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SESSİZLİĞİN ŞİFRELERİ HALİL FİNCAN

SESSİZLİĞİN ŞİFRELERİ

halil.fincan@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 16.09.2014, 00:00
G.Saray-Eskişehir ve Trabzon-F.Bahçe maçlarının golsüz sona ermesinin farklı açılımları var. Sarı-kırmızılı ekipte yaşanan irtibat kopukluğu ve oyuncu zamanlamaları meselenin birinci nedeni. F.Bahçe elindeki hücum zenginliğini doğru kullanma sorunu yaşıyor Futbolda doğru hamleyi yapmanın koşulu bir adım önde olmaktır. Bu adımı fiziki çaba ve oyun zekasını harmalayarak elde edersiniz. Bir de teknik kapasiteniz yüksek ise rakibinizle aranızdaki mesafeyi açmakta hiçbir sorun yoktur. Buradaki mesafe hız olarak algılanmamalı. Brezilya efsanelerinden Romario bir keresinde "Sizi diğerlerinden ayıran en önemli özelliğiniz?" nedir diye sorulduğunda benzer bir yanıt vermişti. "İyi pozisyon alışım ve bitiriciliğim olsa gerek. Farkım ise rakip savunmacılardan zihinsel olarak hep bir adım önde olmam." Cumartesi günü G.Saray 11'inin ve kulübesinin ellerini kalbine götürüp andığı Türkiye'nin en büyük golcülerinden olan Metin Oktay'ın da en önemli özelliğinin bu olduğu anlatılır. Metin'in hep doğru yerde, doğru zamanlama ile doğru vuruşu yapması onun efsane mertebesine erişmesinde en önemli kriterleri oluşturur. Ve elbette ki topa vuruşu kadar futbol dışı duruşu da büyük harflerle yazılmalıdır. Eskişehir karşısındaki G.Saray'a bakarken, yukarıda bahsetmeye çalıştığımız hadisenin noksanlığının noksanlığının ön plana çıkıyoruz. Burak Yılmaz daha Trabzonspor'da iken bir röportajında geliştirdiği meziyetlerini sıralarken "Artık ikili mücadelelerde kolay kolay yıkılmıyorum" dese de geçen sürece göz attığımızda onun bu tespitinin aslında en önemli zaaflarından biri olduğuna kanaat getiriyorsunuz. Ama Burak'ın asıl zorunu ikili mücadelelerdeki pes edişi de değil hızını ve zamanlamasını doğru noktada buluşturamaması. Buna G.Saray'ın sağ ve sol açıklarının da (hatta beklerinin) kusurlu hareketlerini eklediğinizde sorun büyüyor. Çünkü G.Saray'ın kanatları hızlı oynamakla acele etmeyi karıştırıyor. E Selçuk ile Sneijder'ın dağınık görüntüsünü eklediğiniz de haftalardır Muslera ve Chedjou'nun konuşulması kaçınılmaz oluyor. F.Bahçe'deki sessizliğin derinliğine indiğiniz zaman ise daha farklı meselelerle karşılıyorsunuz. Alex sonrası ile Diego başlangıcı arasındaki zaman dilimindeki ortaya konulan taktik anlayışının gün be gün değişime uğradığı ortada. Takımda bazı oyuncuların hız sorunu var ki bu nedenle iki kişilik oynayan isimlerle günü kurtarmaya çalışıyorlar. Bununla birlikte Kocaman ve Yanal'e göre daha sağlamcı bir kenar yönetimi var. Bu sağlamcılık iyi bir şey gibi gözükse de Türkiye'nin en iyi hücumcularının yer aldığı bir takımı organize ederken ters kontak etkisi yaratabilir. Süper Kupa'da 116. dakikada Sow'u çıkartıp Mehmet Topuz'u, Trabzon'da ise Sow'u çıkartıp Alper'i, Emenike'yi çıkartıp Selçuk Şahin'i almak F.Bahçe'nin el frenini çekmektir. Bu bazı maçlar için anlaşılabilir ama F.Bahçe'nin şu kadrosu için anlaşılamaz. Çünkü bazen risk almak gerekir. İyi haftalar...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA