• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Sahip çıkmazsan kaybedersin HÜROL DAĞDELEN

Sahip çıkmazsan kaybedersin

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24.07.2014, 00:00
CHP, Türkiye'de özellikle İzmir'de uzunca bir süre istikrarlı bir şekilde ayakta kalmayı başarabilmiş bir parti...
Ancak bu bence bir CHP başarısı değil, halkın "toplumsal bilinç özgürlüğünü" bu partide değerlendirmesi, denilebilir.
Bunun çeşitli açılımları var. En önemlisi Atatürk'ün kurduğu parti olması, diğerleri de sosyal demokrat çizgisi ve kişisel özgürlükleri ön plana çıkarması...
Sonuçta halkın ilgisi de bu çerçevede şekilleniyor.
***
Ancak halk CHP'yi bu kadar benimsemesine karşın, parti bunun karşılığını verebiliyor mu?
Bence hayır.. İşte asıl sorun da burada patlak veriyor.
Bir kere toplumsal teşkilatlanmada, partinin sınıfta kaldığı apaçık... Bunu size yaşadığım bir örnekle aktaracağım.
Geçen akşam, İzmir'in en eski ancak en değerli bölgelerinden Asansör'deydim. Bir dönem, İzmir'in politik nabzı burada atardı. Politikacıların uğrak yeriydi Asansör... Şiddetli tartışmalar yaşanır, koalisyonlar kurulur, liderler belirlenirdi.
İşte yakın dostum, bu bölgede ev aldı geçenlerde... Gönlüne göre de döşedi. Şirin bir yuvası var, dahası dünyanın en güzel deniz manzarasına sahiptir Asansör...
O da sebepleniyor bu güzellikten...
***
Dostlarım emekli, biri öğretmen bir de üst düzey asker emeklisi... İkisinin yaşları genç daha, 50'sinde... Yaşamlarını burada sürdürüyorlar. İkisi de atadan CHP'li... Partiye yüreklerini vermişler... Bu yüzden parti için çalışmak, görev almak istiyorlar. Bilgili, donanımlı, kültürlü, becerikli insanlar...
İşte bu nedenle, kendilerine uğrayıp, "Ben CHP'nin bölge sorumlusuyum" diye tanıtan ve partiye oy isteyen genç bir kadına parti için çalışmak istediklerini söylüyorlar. Genç kadın gülümsüyor, "Olur" diyor.
İkisi de mutlu... Ancak seçim biteli üç ay olmasına karşın, ne arayan var ne soran...
İş bitti, oylar alındı. Görev tamamlandı tabii...
***
Asker emeklisi arkadaşım bunu bana anlattığında şu acı gerçeği de ekliyor ardından: "Meraklı bir insanım, İzmir'i karış karış geziyorum her gün.. İnsanlarla sohbet ediyorum ve onlara şunu soruyorum: 'CHP'ye oy veriyorsunuz ama mahallenizde sizinle ilgilenen, sorunlarınıza sahip çıkan, sizi tanıyan bir teşkilat sorumlusu var mı?' Aldığım yanıt, 'Hayır, o kim ki, ne iş yapar' oluyor. Oysa İzmir gibi CHP için çok değerli bir şehrin teşkilat sorumluları olmalı, halkla iç içe çalışmalı, aldığı oyun hakkını vermeli..."
***
Gerçeğin şifresi bu işte...
Önceki gün İzmir'e gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, bu aymazlığı görmüş ve görevlileri şöyle uyarmıştı:
Üniversitelere gidin, gençlere ve kadınlara önem verin. İnsanlarla sohbet edin. Kapı kapı dolaşın. Evlere gidin. O evde hasta mı var sorun, doktorunu, çocukların giysiye ihtiyacı mı var giysisini, kalemini, defterini ben göndereceğim."
CHP'nin bu en önemli eksiğini gören lideri, uyarıyor ama teşkilat hala ne istediğini bilmiyor.
Geçmişte de yazdım, şimdi de yazıyorum. Sosyal demokrat bir parti halkın ayağına gitmeli. Halkın ona gelmesi değil, gitmesi önemli.
Ak Parti'nin neden seçim kazandığının sırrı burada... İnsanların ayağına gidip, sohbet ediyorlar, sorunlarını öğreniyorlar.
İzmir için de çalışmayı bırakmadı Ak Parti... Özel bir ekip kuruldu, Ankara'dan biri geliyor, biri gidiyor. Sürekli halkın arasındalar...
***
Bilesiniz, bir gün bu şehirde "Çantada keklik" dönemi de biter. Ahlara, vahlara kalmadan bu son uyarım.

GÜNÜN SÖZÜ

Hayat yaşandığı kadardır, Ötesi ya hatıralarda bir iz ya da hayallerde bir umuttur...
Pablo Neruda

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA