Her zaman inançla söylediğim bir şeyi tekrar etmek istiyorum: Türk milletinin tarihi kaderini değiştiren iki kararından birisi, Karahanlı Türk devletinin topluca Müslüman olmasıdır; diğeri ise kendini yönetecek insanları seçme hakkını kazanmasıdır.
Demokrasinin temel mekanizması olan seçimleri kimse hafife almasın. Seçim sadece muayyen dönemlerde sandığa gidip oy vermek değildir; seçim bir milletin özgür iradesiyle kendi kaderini tayin hakkını kullanmasıdır.
Gücün millette olduğunun tekrar hatırlatılması olayıdır.
Bu nedenle özgür ve kansız, hilesiz seçim dünyada bugün dahi sadece gelişmiş, medeni ülkelerde yapılabilmektedir.
Çok şükür Türkiye bu ülkelerin arasına girmeyi başarmıştır.
Türk demokrasisinin geldiği bugünkü nokta, kesinlikle büyük bir aşamayı ifade ediyor.
Defalarca meşru parlamento oluşturan ve hükümet kuran Türk halkoyu ve iradesi, tarihimizde ilk kez devlet hiyerarşisinin en tepesindeki makamın sahibini belirleyecek.
Bu Türk milletinin olgunluk ve şeref ifadesidir.
Cumhurbaşkanını halkın seçmesi olayı rejimin demokratik karakterini güçlendirdiği gibi aynı zamanda, gerçek ve yegane patronun halk olduğu yönündeki algıyı bilinç haline dönüştürecektir.
Bugün yeni cumhurbaşkanımızı seçiyoruz.
Bugün halk olarak gücümüzü bir kez daha gösteriyoruz.
Bugün meşruiyetin asıl kaynağının millet olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.
Bugün Türk milletinin demokrasiye bağlılığını ve siyasi olgunluğunu dünyaya ilan ediyoruz.
Bugün Türk tarihinde yeni bir sayfa açıyoruz.
Bugün gururluyuz!..
YAŞASIN TÜRK MİLLETİ!