Ali Engin CHP İzmir İl Başkanı. Partisinin bazı milletvekillerinin, bazı belediye başkanlarının öfkeli, kibirli, ötekileştirici söz ve tavırlarını adeta tek başına kompanse eden, o tavırların bir çok çevrede yarattığı rahatsızlığı demokrat ve nazik kişiliğiyle nötrleştiren bir siyasetçi.
İzmir'e daha ayak bastığım dakikalarda CHP'nin belediye başkanı "beni yıkmak için Ankara'dan adam gönderiyorlar" diye nobranlığın diplerinde gezerken, CHP İl Başkanı Ali Engin, zarafetin zirvesinden bana "hoşgeldin" deme nezaketini gösteriyordu.
Beni bir tarafa bırakalım, görüyorum ki İzmir'de her çevreden, her siyasi meşrepten ona karşı bir sempati var. Onunla konuştuğunuz vakit bunun nedenini anlıyorsunuz zaten.
Ve ben Ali Engin'i yakından tanıdıkça, partisindeki onca "fil"e rağmen, CHP adlı züccaciyeci dükkanının hala nasıl tarumar olmadığını daha iyi anlıyorum.
Ali Engin sadece zarif bir insan değil, aynı zamanda açık sözlü, samimi bir insan. Geçtiğimiz Salı günü kahvaltıda beraber olduk. Biz şikayetlerimizi söyledik, o da bize bizim hatalarımızı. Bir birimize kırılmadan, incinmeden yaptık, yapabildik bunu.
Oluşturduğumuz Gazeteciler Platformu belirli periyotlarda toplanıyor ve ağırlıklı olarak İzmir gündemini konuşuyoruz.
Platformda çok değerli gazeteciler ve gazete sahipleri var. Sorunlarımızı konuştuğumuz gibi özeleştiri de yapıyoruz ve her seferinde bir birimizden çok şey öğreniyoruz.
Salı günkü konuşmamızda sayın Ali Engin bizi dikkatlice dinledi, biz de onu dikkatlice dinledik. Biz kendisinin perspektifinden yararlandık, en azından siyaset-medya ilişkilerine iyiniyetli, demokrat içerikli ve barışçı bir bakış açısı olduğunu gördük. Sanırım Ali Engin de gerçek gazetecilerin söyledikleri çok önemli hususları not etti ve sorunların çözümüne çalışacağını söyledi.
Umarız İzmir enerjisini daha fazla toprağa vermez ve siyaset-medya ilişkilerinde arzu edilen normalleşme bir an önce gerçekleşir.
CUMHURİYET NE ZAMAN KURULDU?
Gazeteci kılıklı bazı insanlar var bu ülkede. Bunların gazeteciliği için iyi-kötü değerlendirmeleri yapılabilir; ancak iyi insan oldukları, mesela yüreklerinde yalın bir vatan sevgisi, ülkenin iyiliğini temenni eden bir duygu taşıdıkları konusunda herhangi bir tartışmaya dahi mahal yoktur.
Bunlar kötü adamlardır.
"Nerden biliyorsun" diye sorulabilir. Şuradan biliyorum: 25 yıldır bu adamların bu ülkeye yaptıkları kötülükleri not ediyorum.
25 yıldır bu ülkenin ne kadar ortak değeri varsa hepsine çürütücü mikrobu bulaştıran adamlar bunlar.
İşte Ertuğrul Özkök'ün dünkü yazısını okuyun, ne demek istediğimi toptan anlatıyor size; ayrıca aynı zamanda sözünü ettiğim "kötü adam" tipolojisini eylemiyle beraber sergiliyor.
Bazılarının Cumhuriyetin tarihini 2002'den başlattığını söylüyor Ertuğrul Özkök.
Kim öyle söylüyor? Hadi onun üslubuyla soralım: kim kardeşim, hangi angut söylüyor bu sözü?
Ben hergün Türkiye'de çıkan bütün gazetelere en azından göz atan birisiyim, ki hiç böyle salakça bir iddiaya rastlamadım.
Haa... ben olayın aslını size söyleyeyim:
Ne Ertuğrul Özkök'ün iddia ettiği gerçek ne de öyle bir iddia sahibi mevcut. Bu Ertuğrul Özkök'ün kendi kurgusu.
Alışmışlar on yıllar boyu, gündem icat edip onun etrafında tartışma ve kriz ayinleri yapmaya.
Politikacıların bel kemiğini almaya...
Kalabalıklara meleklerin cinsiyetini tartıştırmaya...
Ama o devirler çok gerilerde kaldı arkadaş!
Ve bu numaralar çok eskidi.
Gündemi siz belirlemiyorsunuz, daha doğrusu, belirleyemiyorsunuz artık!..
Mevzuya dönersek...
Cumhuriyet 91 yıl önce kuruldu ve büyük Atatürk'ün 10. Yıl Nutku'nda dile getirdiği vizyon ve hedeflerin önemli bir kısmını gerçekleştirmiş vaziyette, tarih içindeki yürüyüşüne devam ediyor.
Yani...
"O öyle olmadı kardeşim!"