Gelecekle ilgili sorumlu olduğumuz konular arasında doğanın korunması ve doğal kaynakların verimli kullanılması konuları bulunmaktadır. Yeryüzünde petrol, kömür ve doğal gaz gibi fosil yakıtların giderek azalmakta olduklarını biliyoruz. Bu nedenle rüzgar enerjisi ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından daha iyi yararlanmak gerekmektedir.
Gelecekte doğadaki dengelerin korunabilmesi, canlıların ruh ve beden sağlığının normal şartlarda sürdürülebilmesi bugünkü yaşam tarzımıza ve hayata bakış açımıza bağlı bulunmaktadır. Çevreyi ve doğal dokuyu koruma ülkemizde tarım ve hayvancılığın gelişmesi açısından da zorunlu olmaktadır. İthalatımızda tarım ürünlerinin oranlarının giderek artması bu konuda önlemler alınmasını zorunlu kılmaktadır.
Temiz Su Kaynakları
Geleceği öngörme konusunda doğanın korunması ve sürdürülebilir enerji kaynaklarının daha iyi değerlendirilebilmesi hedefleri büyük bir önceliğe sahip bulunmaktadır. Bu sorumluluk bir ayrım gözetmeksizin toplumun tüm kesimlerini, bireyleri ve her düzeydeki yöneticileri kapsamaktadır. Doğayla ilgili önemli bir sorun olarak temiz su kaynakları konusu örnek gösterilebilir. Öyle ki, 2030'lu yıllarda yeterli miktarda temiz su kaynağı bulma konusunda kuşku duyulmaktadır.
Bir başka deyişle temiz hava, temiz su ve kimyasal atıklardan arınmış topraklara sahip olamazsak ve doğal enerji kaynaklarını bilinçli yöntemlerle kullanamazsak gelecek pek olumlu gözükmemektedir. Bu konuda ortak akıl kullanıp, ortak hedeflere yönelmeliyiz. Ancak ortak akılla ve birlikte çözüm arayışıyla, bilgi ve deneyimlerin birbirlerine eklenmesi yararlı sonuçlar verebilecektir. Doğayı koruma konusu tüm canlıları ilgilendiren uzun vadeli ve hayati önem taşıyan bir süreçtir.
Gelecek nesillere sağlıklı biçimde yaşanabilir bir dünya bırakma bilinci tüm kesimlerin sahip çıkması gereken ortak bir sorumluluktur. Büyük bir yüz ölçüme sahip olan ülkemizde yeni sanayi yatırımlarının, iş merkezlerinin ve konut inşaatlarının olabildiğince tarıma uygun olmayan alanlarda yapılması daha yararlı olacaktır. Aksi halde doğanın korunması konusunda geri dönüşü olmayan hatalı bir yola girilecektir.
Sürdürülebilir Hayat Tarzı
Üretim yöntemlerinde, tüketim sürecinde ve hayat tarzında doğayı koruma ve çevre unsurlarını göz önünde bulundurma zorunlu olmaktadır. Çevreyi kirleten, doğaya zarar veren üretim teknolojileri ve yapılaşma süreçleri yerine sürdürülebilir teknolojilere ve hayat tarzına yönelmek gerekmektedir. Doğadaki dengelerin sürdürülebilmesi için geleceğe yönelik alınması gereken önlemlerin bugünden uygulamaya sokulması gerekmektedir. Sanayileşmede ve konutların yapımında elden geldiğince yeşil alanların ve doğal yapının yok olmamasına özen gösterilmelidir. Bu sorumluluklar tüm bireyleri, tüm kuruluşları, her düzeyde yöneticileri, ulusal politikaları ve dünyamızın geleceğini doğrudan ilgilendirmektedir.