YÖNETİMDE YUMUŞAKLIK
          Ahmet BELADA


İnsanlık tarihi boyunca idare eden ve idare edilen hep ola gelmiştir. Gene insanlık tarihi boyunca da bu iki kesim arasında sürekli anlaşmazlık meydana gelmiştir. Bu anlaşmazlık kimi idareciler döneminde az, kiminde çok olmuştur ama bir şekilde olmuştur. Bu durum yaratılmışların farklılığından kaynaklanmaktadır.
Bunun nedenleri hakkında söylenebilecek çok şeyin olduğunu bilmekle beraber, sadece ilişkiler açısından idare edenle, edilen arasındaki YUMUŞAKLIK konusu hakkında bir iki hatırlatmada bulunmak istiyorum.

Cenab-ı Hak: “Sen kötülüğü en güzel bir tutumla sav. Onların yakıştırdıkları şeyleri biz çok iyi biliriz.” Bu ayetin yorumuyla ilgili Fahri Razî: “Kâfirlerin gösterdikleri yalan, vuruşma ve eziyetlerine tahammül et, en güzel yollarla İslam dinini onlara açıkla ve güzel sözlerle hitap et!”
Tatlı dilin yılanı deliğinden çıkarttığını düşünecek olursak, yumuşak sözün ne kadar önemli olduğunu anlamış oluruz.
Sert davranış ve şiddet ile dost, düşman olur.

Tıpkı normal yiyince şifa ve gıda olacağı halde aşırılığa kaçıp çok yiyince hastalığa sebep olan yiyecek gibi…
İdareci yumuşak davranırsa, idare edilenin kin ve öfkesi gider. Buna mukabil itaati artar.
Şiddet gösterildikçe vatandaş da içlerindeki kötü duygularını açığa vurur. İsyana kalkışırlar. Sertlik ve şiddeti bahane ederek başkaldırmaya cesaret ederler. Bu takdirde başkaldırma bir çığ gibi büyür de, galip gelirse, birçok canlar yok olur, ocaklar söner. Devletin düzen ve intizamı zarar görür. Eğer devlet başkanı galip gelir de kuvvetleri ile onları durdurursa bu durum da devletin başkanı için hiç de övünülecek bir şey olmaz.
Zira önemli olan, vatandaşlarla devlet erkânı arasında iyi ilişkiler kurup geliştirmek ve böylece habis (kötü) ruhlu insanların içlerindeki pis duygularını isyan olarak dışa vurmalarına imkân vermemektir.

 BİR HATIRA
Adaletiyle ünlü eski İran devlet başkanı Nuşirevan ile bir düşünür arasında şöyle bir konuşma geçer:
- Devlet başkanı ne ile aziz ve değerli olur?
*Halkın devlet başkanına saygı ve itaati ile
- İtaat ve saygıya sebep nedir? Halk ne zaman itaat eder?
*Seçkinlere saygı göstermek, halk hakkında da adaleti uygulamakla itaat gerçekleşir.
- Devlet başkanının durumunun iyi olması neye bağlıdır?
*Millete yumuşak davranmak; millet fertlerinin, devlete ödemek zorunda olduğu toprağa bağlı (ve ticari) vergileri güçlük çıkarmaksızın almak; vatandaşa, devletin ödemesi gereken hakları zamanında vermek suretiyle devlet başkanının durumu iyi olur.”
Görüldüğü gibi idareci idare ettiği kişilerle iyi ilişki kurmak zorundadır. Sağlıklı ilişkinin kurulmadığı ve halkın içine girip onların ne düşünüp ne istediğini bilemeyen idarecinin sıkıntıya düşmesi an meselesidir.
Halkıyla dilleşebilen, halkta karşılığı olan hükümetlerin (idarecilerin) takdir gördüğünü tarihte ve günümüzde görmekteyiz.
İdarecinin halkın içine karışayım diye yüz göz olması da iyi değildir. Kendine sağlıklı bilgi akışını sağlayacak olan adil ve dirayetli müsteşarları vasıtasıyla da bu iş yürütülebilir. İdareci yerine göre tatlı sert olabilmelidir.
Zulme varmayan sertlik, gevşekliğe varmayan yumuşaklık tüm idarecilerin şiarı olmalıdır.

Meşhur ilim adamı ve düşünür Müslim Bin Kuteybe: ‘Devlet başkanının mülkünün sağlamca ayakta durması suçlu ve asilere şiddet göstermekle, seçkin (devlet idaresini yürütenler) ve dürüstlere de yumuşak davranmakla gerçekleşir.’
Şu da bilinmelidir ki, devlet başkanları için her yerde ve bütün işlerde yumuşaklık göstermek uygun olmayabilir. Bunun için idareci, maiyeti altındaki vatandaşlarını üç tabaka içinde düşünüp ona göre hareket etmelidir.
1.Grup;
Devlet idaresinde görevli kimselerdir ki, devlet başkanı, bunlar hakkında daima yumuşak huylu olmalı ve müsavat ile davranmalıdır.
2.Grup;
İğrenç duyguların tutsağı olmuş, bozguncu, tabakadır ki, bunlar hakkında daima şiddet ve sertlik gösterilmelidir.
3.Grup;
Halktır ki, bunlara da yerine göre sertlik yerine göre de yumuşaklık gösterilmelidir.
ÖĞÜT:
Bir milletin yöneticisi, yani zabit ve idarecisi olursan;
O milletin değerlerine yumuşak davran ve şefkatli ol!
Adi ve alçaklara ise sert davran ve onları daima gözetle!
Bütün sıkıntının temeli, taksimat-ı ilahiyeye razı olmamaktan kaynaklanmaktadır. 
-----------------0-----------------
Ebu Necip SÜHREVERDİ; YÖNETENLERİN YÖNETİMİ; S. 64-67; İlgi Kültür Sanat Yayıncılık; 2008/İst.